29.05.2015

Madam Curie'nin Hayatı


Bilim adına pek çok dikkat çekici özellik taşıyan Madam Curie hayatı boyunca ilklerin kadını olmuştur. Curie’nin hikayesine geçmeden önce neler yaptığına bir göz atalım.

 
Varşova da kadınların okula gitmesi yasaklandığında şimdilerde müze olan gizli bir okulda eğitim aldı.

Ablasının tıp eğitimini tamamlaması için üniversiteye gitmeyi erteleyip zengin çocuklarına özel ders verdi ve parayı da ablasına gönderdi.

Fen fakültesinde okudu, bu arada tavan arasında yaşadı. Üstüne bir fizik birde matematik yüksek lisansı yaptı.

 Piezo elektriği keşfeden Henri Becquerel ile evlendi. Bilim ile birbirlerine bağlandılar. Curie hem çocuk yaptı hem kariyer.

Bir ablası tifüsten ölürken annesi veremden öldü. Babasını işten attılar.

Kocasının da katkılarıyla Radyumu ve polonyumu buldu. Tonlarca maddeden yıllar harcayarak 1 gramın altında radyumu ayırmayı başardı.

Eşi ile birlikte atomun bölünemez olduğu görüşüne çığ gibi çöktüler

Yaralı askerler için röntgen cihazını geliştirdi.

Radyoloji alanının kurucusudur.

İlk Nobel ödülü alan kadındır.

İki Nobel ödülü almış ilk kişidir.

İki Nobel ödülü almış (hala)tek kadındır.

Ek bilgi: Çocuğu bile Nobel almıştır hatta torunları da şuan bilim insanıdır. En çok Nobel alan aile bu ailedir.


 Madam Curie


5 kardeşten en küçüğü olan Curie, 1867 yılında Maria Salomea Skłodowska adıyla Varşova’da doğdu. Babası fizik ve matematik öğretmeni, annesi kız yurdu müdiresiydi. 3 Ablası 1 abisi vardı. İki ablası tifüse yakalandı. Biri iyileşirken diğeri öldü. Bu olaydan 2 yıl sonra Maria 11 yaşındayken annesi veremden öldü. Gençlik yıllarında Polonya Rus çarlığının kontrolü altındaydı. Rus yönetimi babasını düşünceleri nedeniyle işten uzaklaştırıldı. Aile yoksullukla baş etmek için her işe koşturdular. Kızların üniversite okuması yasaktı. Maria gizli bir okula gitmeye devam ediyordu. Ablası ise Paris’e tıp eğitimi almak için gidecekti ama okuyacak parası yoktu. Maria ile ablası sözleştiler. Önce ablası gidip okulunu bitirecekti ve bu arada Maria ona para gönderecekti. Sonra da Maria okuyacaktı ve ablası Maria ya para gönderecekti. Öyle de oldu. Ablası okurken Maria zengin ailelerin çocuklarına özel ders verdi. Kazandığı paraları ablasına yolladı. Üniversite için ablasının 5 yıllık tıp eğitiminin bitmesini bekledi. Ablası mezun olduğunda Maria Paris’e gitti. Sorbonne üniversitesinde fen fakültesinde eğitimine başladı. Başlarda ablasının yanında kalsa da sonraki yıllarda bir tavan arasında yaşadı. Mezun olduktan sonra Fizik üzerine yüksek lisans yaptı. Onun üzerine de matematik yüksek lisansını tamamladı. Bu sıralar Fransa da kalması sebebiyle Adı Maria dan Marie ye dönüştü. Marie’nin hayalinde öğretmen diploması alıp Varşova’ya dönmek vardı. Varşova ya dönüp bildiklerini halkına tutkuyla öğretecekti. Ancak Marie’nin parlak zekâsını fark eden birileri vardı. 

Birkaç yıl önce tanıştığı Pierre Curie Endüstriyel Fizik ve Kimya Okulu laboratuvarının başkanıydı. Bilim ortak ilgileriydi ve bu onları birbirine yaklaştırdı. Pierre Marie’yi Varşova’ya gitmemesi konusunda ikna etti. Pierre’e göre Marie’nin zekâsı bir öğretmenden daha fazlasını vaat ediyordu. Evlendiler ve adeta bilim adına güçlerini birleştirdiler. Marie Skłodowska artık Marie Curie oldu. Öğretmenlik diplomasını aldı ama Varşova'ya dönmedi. X ışınları üzerinde çalışmaya başladı. Uranyum tuzları üzerine araştırma yaparken Irene adında kızı dünyaya geldi. Bir yıl kadar çalışmaları sekteye uğrasa da Marie çalışmalarına hemen geri döndü. Toryumun da radyoaktivite gösterdiğini bulan Marie’ye kocası yardım etmeye başladı. Bundan sonra hep beraber çalışacaklardı. Uranyumun bozulmasıyla yeni bir element açığa çıktığını keşfettiler ve Marie’nin memleketine hürmeten elemente Polonyum adını verdiler. Bu keşiften sonra Marie, atomun parçalanabildiğine emin oldu. Uranitit adındaki minerali uzun süren saflaştırma çalışmalarından sonra uranyumdan 2 milyon kat daha güçlü olan radyum u keşfettiler. 37 Yaşında doktorasını vererek Fransa’da gelişmiş bilim alanında doktora unvanı olan ilk kadın oldu. Aynı yıl Radyoaktivite alanındaki araştırmalarından dolayı Nobel fizik ödülünü aldı. Dünyada Nobel ödülü alan ilk kadın oldu ve şöhreti arttı. Marie şöhreti sevmiyor ve ortalıkta pek gözükmüyordu. Çift gelen bütün röportaj tekliflerini geri çeviriyorlardı. Tek istedikleri sakin bir hayat sürüp bilim yapmaktı. Bir defasında Amerikalı bir gazeteci Curielerin bahçesine kadar gelmiş Marie’yi arıyordu. Orada buldu da. Ancak Marie’nin dağınık ve sıradan giyimi sebebiyle onu hizmetçi sandı. Gazeteci Marie’yi sorduğundaysa Marie bu durumu sakin bir şekilde karşıladı ve şu sözleri söyledi; Marie Curie’nin kendisini görmeye gelenlere tek bir mesajı vardır; insanlara daha az, fikirlere daha fazla ilgi gösterin. Gazeteci yaptığı gafın farkına varmıştı ve sözler hafızasına kazınmıştı. Einstein ise daha sonra Marie hakkında Şöhretin yozlaştıramadığı tek insan diyecekti. Aynı nobel ödülünden eşininde alması sonrasında bir gün Pierre’e Sorbonne’da Öğretmenlik teklifi geldi. Pierre kendisi yerine Marie’yi almaları gerektiğini savundu ancak Marie’nin bir kadın olmasından dolayı kabul ettiremedi. Yılın sonlarına doğru Çiftin ikinci kızları Eve dünyaya geldi. Yıllardır radyasyon almaları sebebiyle rahatsızlanmaya başladılar ve radyasyonun dokuları tahrif ettiğini fark ettiler. Graham Bell radyum ile tümörlerin yok edilebileceğini öne sürdü. Buradan radyoterapi ve onkoloji alanları türedi. Pierre Curie trajik bir kaza yaşadı ve at arabası çarpması sonucu hayatını kaybetti. Bunun üzerine Yasa boğulan Marie bilime ara verdi. Çevrenin etkisi ve kocasına hayattayken verdiği sözler sebebiyle araştırmalarına geri döndü. Nobel kimya ödülünü kazanmasının ardından söylentiler ortaya çıktı.

Bir gazete Dul Marie’yi yakın dostu olan başka bir bilim adamıyla yasak aşk yaşamakla suçluyordu. Gazeteye göre Marie yuva yıkıyordu. Bir başka iftira ise Marie’nin Yahudi olduğuydu. Söylentiler üzere Nobel kurumu Marie’ye ödülü almaya gelmemesini söyledi. Ancak Marie gitti ve ödülünü aldı. Bu sırada yakın arkadaşı, haberi yazan editörü düelloya davet etti. Editörün kılıç çekmeyerek gülünç bir duruma düşmesinin ardından Marie aklandı. Polonyalı aydınlar İki Nobelli Marie’yi Polonya’ya davet etti. Savaşın patlak vermesi üzerine Marie Fransa’da kaldı ve Yaralı askerlerin tedavisi için seyyar bir röntgen cihazı icat etti. Küçük Curie adındaki cihazın üretiminde bizzat yer aldı. İnsanlara nasıl kullanıldığını öğretti. Bu sayede binlerce asker tedavi edildi. 




Marie Curie Amerika’ya ziyaretlerde bulunmaya başladı. Amerika’da çok büyük ilgi görüyor, hem maddi hem manevi destek alıyordu. Savaştan sonraki hayatını Radyumun tıptaki uygulamalarını araştırarak ve Radyoaktivite alanında bildiklerini öğreterek geçirdi.
Çeşitli ülkeleri gezdi ve çalışmalarını toplayıp yayınladı. Varşova’da bir enstitüsünün kurulmasında rol aldı. Daha önce de Paris’te bir tane açmıştı. Madam Curie yıllardır aldığı radyasyon sebebiyle kan kanserinden öldüğünde 63 yaşındaydı. Uranyumu cebinde taşımış bir insandı. Bugün dahi not defteri, sergilenemeyecek kadar çok radyasyon yaymakta.








Hayatı, 10 dalda oskar kazanmış olan Madam Curie adında 1943 yapımı bir filme aktarıldı. Film siyah beyaz ve imdb puanı 7,2. Madam Curie’nin portresi paraya da basılmıştı.













Madam Curie ve onun gibi insanların nasıl böyle şeyler yaptığının bir incelemesi;
Madam Curie'nin Şifresi



KAYNAKÇA





https://tr.wikipedia.org/wiki/Nobel_Ödülü_sahipleri_listesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder