22.05.2016

Değişen Beynim

Kimler Okumalı

Herhangi bir şekilde beyne meraklı biriyseniz,
canlıların davranışlarını nasıl kontrol ettiğini anlamak istiyorsanız,
beynin yapısını, gelişimini, bölümlerini, katmanlarını, vücut ile nasıl çalıştığını ve muhteşem yeteneklerini keşfetmek istiyorsanız,
Kendinizi geliştirmek istiyor ve bunun için beyin hakkında bilgiye ihtiyaç duyuyorsanız,
hayret etmek istiyorsanız veya bir Sinan Canan takipçisiyseniz mutlaka bu kitabı okumalısınız.

Kendinizi yukarıdaki gruplardan birine dahil edemediyseniz ve "benim ne işim olur biyolojiyle" diyorsanız unutmayın ki bu bir ders kitabı değil. Bir popüler bilim kitabı. Her insanda bulunan beyin, insanlar hakkında bilgi edinmek için bakmamız gereken ilk organ.


Kitap Hakkında

Bir Sinan Canan kitabı okumanın verdiği en büyük keyif, Türk yazar tarafından yazılmış kaliteli bir popüler bilim kitabı okuyor olmaktır. Yabancı yazarlardan kitap okurken olaylar, şehirler, isimler iletişime geçemeyecek kadar uzakta. Oysa Türk bir yazardan, hem de kaliteli bir kitap okumak, sanki yazar ile sohbet ediyormuş hissi uyandırıyor.

Değişen beynim kitabının içindekiler kısmına baktığımızda kitap on başlığa ayrılmış. İlk kitapta üç bölüm vardı ve genel olarak birbirlerinden farklıydı. On başlık ise birbiriyle oldukça bağlantılı. Buradaki açık fark beynin karmaşık yapısından kaynaklanıyor.

Baştan söyleyeyim. Son bölüme gelinene dek kitabın kaliteli bir kategorizasyona sahip olduğu anlaşılamıyor. Kitabın ilk bölümleri beynin yapısından ve doğumdan ölüme dek gelişiminden bahsediyor. Bu kısmı bitirdiğinizde sanki yazar aklına geleni yazıyormuş veya bir düzen yokmuş gibi geliyor. Hele bu konudan sonra doğuştan kodlanmış bilgiler hakkındaki kısım okunmaya başlandığında, Sinan Hoca'nın nbeyin konferanslarını derleyip bir kitap haline getirdiğinden şüphelenmiştim.

Okumaya devam ettikçe konuların hararetlenmesiyle kitap düzeni dikkatimden çıktı. Plastisite, beynin kısımları, katmanları ve özellikle de bağımlılık konuları kitabın adının hakkını verecek cinsten. Bu kısımlar da bittikten sonra, çok karmaşık bir yapı olan beyni anlatmak için konuları daha iyi sıralanamayacağına neredeyse emin oluyor, yazarın okuru kitabın sonuna güzelce hazırladığını anlıyorsunuz.

Sinan Canan'ın kitap düzeni ilk kitapta olduğu gibi bu kitapta da aynı. Önce bahsetmesem olmaz tadında bir kısım. Ortada çok ilgi çekici, dolu ve özgün içerik. Sonda ise Sinan Hoca'nın özel olarak ilgilendiği, hayatıyla yakından alakalı, tüm kitapta anlatılanların kendisinde bulduğu anlamların yansıdığı bir bölüm. Tabi kitapta anlattığım kadar keskin sınırlar beklemeyin, kitapta Sinan Hoca'nın söylemleri her yerde.

Son kısımdaki anlatılanlar ve [n] hali isimli durum beni benden aldı diyebilirim. Eğer kendinizi geliştirmek, hedeflerinize ulaşmak isteyen biriyseniz, zihnin dinç, taze ve ayık olduğu halini seviyorsanız, dünyada yapacak çok şey olduğuna inanıyor ve onları yapmak için yollar arıyorsanız sizde bu kısmı çok seveceksiniz. Hatta kitabı bitirdiğinizde beyin hakkında ufak ve dengeli bir bilgi birikimine sahip oluyorsunuz. Kendinde bir şeyleri değiştirmek isteyen ve bunun için önce kendisinin nasıl çalıştığını öğrenmek isteyenler bu kitapta çok şey bulacak.

Görmediğiniz gibi kitabın içeriğinden çok bendeki izlenimlerinden bahsettim. Bu kitap, azıcık merakı olan biri için okunmaya değer. Taş toprak gibi şu dünyada doğasında insan eli olmayan çok az şey sıralanabilir. Bu kitapsa geri kala herşeyle ilgili.

Kitabın sonunda son söz ve notlar kısımları var. Kitap içerisinde ara ara yaşanmış hikayeler ve maddeler halinde sıralanmış bilgiler de bulunuyor. Artık kitap hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız bir kitapçıda sayfaları karıştırmanız gerekecek.


Sinan Canan'a

Şimdi yazım yanlışlarından bahsedeceğim, ilk kitap içinde bunu yapmıştım. Sebebi elbette sonraki basımda hataların giderilmesine yardım etmek.

- Sayfa 289 da ve 290 da anandamid adlı başlık altında bir "anandamid" yazılmış bir "anadamid". Sanırım klavyenizin [n] harfi fazla kullanılmaktan hassaslığını yitirmiş.

- Sayfa 314 de bir cümlede iki defa "bir sünger gibi" kelimelerini kullanarak anlatım bozukluğu yapmışsınız.

Sondaki notlar kısmını okudum. Fakat kitabı okurken konuya daldığımda [Bkz: NOT 2;] gibi parantezler gördükçe dikkatim dağıldı ve aklım notlar kısmına gitti. Ama ben sadece kitabın akışına odaklanmak istiyordum. Mümkünse bir dahakine notlar kısmını normal içeriğe yedirebilirseniz ya da yazı içinde notlara değilde notlar içinde ilgili kısma BKZ verebilirseniz çok makbule geçer.

Çok şeyle ilgilendiğinizden gerçekten çok kişinin ilgisini çekebilecek bir kitap yazmışsınız. Yeni kitabınızı merakla bekliyorum. Konusunu kestimek şuanda mümkün gözükmüyor. Bu günlerde gençler popüler bilime kolayca erişebiliyor. Sanırım bizim daha çok ilk kitabınız gibi düşüncelerinizi, özellikle de sıradışı ve insanlar adına yapıcı etkileri olan fikirlerinizi paylaştığınız kitaplara ihtiyacımız var. Elbette hep benzer şeylerden bahsetmeyecektiniz, çeşitlilik tekillikten daha iyi. Bu yüzden yeni kitaplarınızı bekliyoruz. İleride hatırladığınızda bu kitabı yazmanın hayli kolay olduğunu düşünecekmişsiniz gibi geliyor. Malum, bugüne kadarki nbeyin çalışmalarınızın çoğunu burada kullanmışsınız. Belki yeni bir kitap için uzun bir molaya ihtiyacınız olacak. Ya da bizi yepyeni bir kitapla şaşırtacak mısınız, göreceğiz.

İlk kitap sarı üstüne siyahtı. Bu kitap siyah üstüne sarı. Bakalım yeni kitapta bu ikisi kadar yakışıklı olabilecek mi?

Kitabı İzmir Fuarından aldım. Pazar günü, o salona sığmadığımız günde, Sultan beyle sizin yanınızda olabildiğince durmaya çalıştım. Muhtemelen diğer hayranlarınızın garip davranışları arasında kaynamışımdır. Çünkü yazar - okur ilişkisinde okurlar pek normal davranamıyor, sizi görünce heyecanlanıyor. Bence buna alışmalısınız, ününüz giderek artıyor. Daha nice normal insanlar yanınızda garip davranacak kim bilir.


Değişen Beynim'den


* Düşüncenin gücü hiç de hafife alınacak bir şey değildir. Zira zihinsel işleyişi bu derece kökten değiştirebilen düşünce, dünyayı da değiştirebilir.

* Ortalama 70 kg ağırlığındaki bir insanın beyni 1,4 kg ağırlıktadır ve160 gram yağ, 110 gram proteğin, 1 litre su, 15 gram şeker, 10 gram tuzdan oluşur.

* Beynin çalışmayan hiçbir kısmı yoktur; donanım olarak %100 çalışır fakat kapasite anlamında bizler onu pek kullanmıyoruz.

* Neredeyse bütün eğitimimiz sol beyin ağırlıklıdır. ...aslında büyük oranda bir sağ beyin faaliyeti olan edebiyatın sol beynin anlayabileceği kalıplara dönüştürüldüğü, Şair burada ne demek istemiş? konulu saçma sapan kompozisyonlarla başarının ölçüldüğü edebiyat ve dil dersleri karşımıza çıkar

daha da yazarsam olmaz, kitabı kendiniz keşfedin.


iletişim: emrekurtulan16@hotmail.com

Anahtar Kelimeler

değişen beynim kitabı
değişen beynim sinan canan
değişen beynim özet
değişen beynim yorum
sinan canan kitapları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder